Maç Sonu: Galatasaray 2-0 Beşiktaş / Olacak Olacak!

Tarihler 26 Nisan'ı gösterirken, kendi sahamızda Gaziantepspor ile karşılaşıyorduk. Maçın ikinci yarısında Burak Yılmaz'ın kaçırdığı bir pozisyonun ardından Hamza Hamzaoğlu ''olacak, olacak'' dediğinde, herkes o maçı alacağımıza inanmıştı. Nitekim Hakan Balta'nın kafa golüyle maçı da 1-0 kazanmıştık.

''Olacak, olacak'' diyen Hamzaoğlu'nun sözleri adeta o maçın ardından herkesin diline pelesenk olmuştu. Bugün baktığımız zaman Beşiktaş'ı 2-0 mağlup edip, şampiyonluk yolunda çok ama çok büyük bir avantaj elde ettik. Yarın Başakşehir'in puan alması durumunda veya haftaya Rizespor ile oynayacağımız maçtan 1 puan bile almamız dahilinde, resmen Galatasaray şampiyon ''OLACAK OLACAK''

Bugün maç ile ilgili teknik veya taktik analizi yapmayacağız. Beşiktaş bizden daha iyi bir performans göstermesine rağmen, kazanan taraf biz olduk. Her zaman söylediğimiz gibi, son maçlarda önemli olan oynanan oyun değil, maç sonucu. Bugün de bunu en iyi şekilde gördük.

Yazımızı sonlandırmadan önce, koreografi ekibine teşekkürlerimizi iletiyoruz. Günlerce Ali Sami Yen'de yatıp kalkan, üniversitelerde final dönemine girerken Galatasaray için okulunu ikinci plana atan ultrAslan UNI ekibinin emeklerine sağlık.

Kadın Basketbolda Şampiyonluğa Doğru

Takımımız, Türkiye Kadınlar Basketbol Ligi'nin normal sezonunu hepimizin bildiği üzere lider tamamlamıştı. Çeyrek Final'de Edirnespor ile eşleşen takımımız bu seriden 2-0 galip ayrılmayı başarmıştı.

Play-Off Çeyrek Final 1. Maç | Galatasaray 84-34 Edirnespor

Play-Off Çeyrek Final 2. Maç | Galatasaray 96-42 Edirnespor

Bu eşleşmeyi oldukça rahat bir şekilde atlatan takımımız, yarı finalde ise Akdeniz temsilcisi Adana ASKİ ile eşleşmişti.

Ekrem Memnun'un öğrencileri, Adana ASKİ eşleşmesinde ligi lider bitirdiğinden dolayı saha avantajı ile mücadele etmişti. Tıpkı Edirnespor karşısında da olduğu gibi, bu seride de rakibine maç vermeyen Galatasaray, rakibini 3-0 ile geçerek finale ulaşmıştı.

Play-Off Yarı Final 1. Maç | Galatasaray 75-49 Adana ASKİ

Play-Off Yarı Final 2. Maç | Galatasaray 76-40 Adana ASKİ

Play-Off Yarı Final 3. Maç | Adana ASKİ 34-56 Galatasaray

Ekibimizin finalde ki rakibi ise sezonu ikinci sırada tamamlayıp, yarı final serisinde ise Fenerbahçe'yi eleyen Abdullah Gül Üniversitesi olmuştu.

Sezon başından bu yana maddi problemlerin olduğu hem erkek hem de kadın basketbolda, Ekrem Memnun ve öğrencileri alkışlanacak bir performans gösterdiler ve Galatasaray ruhunu en iyi şekilde sahaya yansıttılar.

Final serisinin ilk iki maçını Abdi İpekçi'de oynayan takımımız, bu maçlardan galibiyetle ayrılarak şampiyonluğa çok yaklaştı. 7 Mayıs Perşembe günü Kayseri'de oynanacak olan üçüncü maçta, takımımız kazandığı takdirde tıpkı geçtiğimiz senede olduğu gibi sezonu şampiyon olarak tamamlayacak.

Play-Off Final 1. Maç | Galatasaray 70-48 Abdullah Gül Üniversitesi

Play-Off Final 2. Maç | Galatasaray 62-57 Abdullah Gül Üniversitesi

Play-Off Final 3. Maç | Abdullah Gül Üniversitesi - Galatasaray ( 7 Mayıs Perşembe )

( Gerekirse ) Play-Off Final 4. Maç | Abdullah Gül Üniversitesi - Galatasaray ( 9 Mayıs Cumartesi )

( Gerekirse ) Play-Off Final 5. Maç | Galatasaray - Abdullah Gül Üniversitesi ( 12 Mayıs Salı )

Yarın oynanacak olan karşılaşmada kadın basketbol takımımıza yürekten başarılar diliyoruz. Umuyoruz ki basketbol takımımız yarın kazanıp, Galatasaray tarihine bir kupa şampiyonluğu daha kazandıracaklardır.

Maç Sonu: Akhisar Belediyespor 0-2 Galatasaray / 5 Kaldı!

Dün oynadığımız Akhisar Belediyespor maçını Burak Yılmaz'ın attığı gollerle 0-2 kazandık. Böylece puanımızı 64'e yükselttik ve Beşiktaş'ın ardından yeniden ikinci sıraya yükseldik.

Maç hakkında konuşacak olursak, tam da bizim istediğimiz ve yazdığımız kadro vardı sahada. Açıkçası Yasin ve Bruma'nın ısrarla oynaması gerektiğini belirtsek de, hem Yasin hem de Bruma pek etkili olamadılar sahada. Yine Emre'nin oynadığı futbol ve maçın gizli kahramanı Selçuk'un performanları bizce maçın en iyileriydi.

Melo'nun ve Chedjou'nun cezaları nedeniyle oynamadıkları maçta orta sahada Emre, stoperde de Semih oynadı. Semih'in uzun bir sakatlığın ardından yeniden 11'e dönmesi ve oldukça iyi mücadele etmesi, kalan 5 maç için çok sevindirici oldu. Melo'nun yerine oynayan Emre Çolak ise Trabzonspor maçında ki çıkışını dünkü maçta da sürdürdü. Özellikle Burak'ın attığı golde yaptığı orta çok iyiydi. Adrese teslim diye hitap ettiğimiz ortalardan birisini yaptı ve Burak'da bu ortayı güzel bir kafa vuruşuyla gole çevirdi. Tabi yukarıda da bahsettiğimiz üzere, Selçuk'un oynadığı futbolu göz ardı etmemek gerekir. Melo'nun yokluğunda defans ve orta saha arasında ki bağlantıyı çok iyi kurdu. Çok koştu ve çok mücadele etti. Dün tabi golleri atan Burak'tan ziyada bize göre Selçuk'un oynadığı futbol galibiyetin en önemli mimarıydı.

Burak ise en son 2-0'dan 2-3 kazandığımız Kasımpaşa maçında gol atmıştı. Tabi bu sezon geçirdiği talihsiz ve zorlu sakatlıkların ardından, yeniden sahalara dönen bir oyuncudan akabinde iyi performans beklemek doğru olmaz. Burak dün oynadığı futbolla, sakatlığını tamamen atlattığını ve mental olarak tamamen hazır olduğunu bizlere gösterdi. Kalan maçlarda daha da iyi bir Burak Yılmaz izleyeceğimizin bizlere mesajını verdi.

Maç ile ilgili bir parantez daha açmak gerekirse, bu kişi Muslera olmalı. Belki Akhisar Belediyespor çok net ve çok önemli gol pozisyonları yakalamadı fakat kalemize gelen tehlikeleri çok iyi önledi. Özellikle Ufuk Ceylan, Aykut Erçetin, Robinson Zapata gibi kalecilerin ardından hatta bu listeye Leo Franco ve Morgan De Sanctis'i de ekleyebiliriz, Muslera bizim için çok çok önemli bir yere sahip. Umarız uzun yıllar daha kalemizin 1 numarası olarak devam eder.

Futbolcu performanslarının ardından, genel olarak takımın sergilediği oyuna bakacak olursak, çok fazla pozisyon yakalamadık. İlk yarıda yakaladığımız pozisyonları gole çevirerek, ikinci yarı da rolantiye alıp 3 puanı kazandık.

Bir başka önemli konu ise olası Fenerbahçe ve Beşiktaş'ın galibiyetlerinin ardından takımın strese girmemesi ve rahat oynamasıydı. Fenerbahçe Balıkesirspor'u 4-3, Beşiktaş'da Trabzonspor'u 0-2 mağlup ettikten sonra, oyuncularımızın üzerinde ister istemez bir stres oluştu tabi ki. Fakat bunu iyi kontrol edip, son derece rahat ve inanmış bir Galatasaray gördük sahada. Bunun oluşması son derece önemliydi. Şampiyonluğa ve galibiyete ne kadar inandığımızı, maçın öncesinde Sneijder'in aşağı linkte ki videosu bize çok iyi anlatıyor.

https://twitter.com/Samiyen_1905/status/595483927076315137

Başlıkta da belirttiğimiz üzere, artık 5 maçımız kaldı. 5 tane final maçına çıkacağız. Daha önce de söylediğimiz gibi, kalan maçlarımızı kazandığımız takdirde, rakiplerimize bakmadan şampiyon olacağız. Biz yine de adettendir diyerekten hem puan durumunu hem de kalan maçları şöyle bir hatırlayalım.

Beşiktaş ( 64 Puan )

Gaziantepspor
Akhisar Belediyespor ( D )
Torku Konyaspor
Galatasaray ( D )
Gençlerbirliği


Galatasaray ( 64 Puan )

Torku Konyaspor
Mersin İdman Yurdu ( D )
Gençlerbirliği
Beşiktaş
Çaykur Rizespor ( D )


Fenerbahçe ( 63 Puan )

Medicana Sivasspor ( D )
Kayseri Erciyesspor
Mersin İdman Yurdu ( D )
Başakşehir ( D )
Kasımpaşa

Maça Doğru: Akhisar Belediyespor - Galatasaray | Hedefe 6 Kala

Başlığımızda da belirttiğimiz üzere, şampiyonluk hedefimize 6 maç kaldı. Bu maçların ilk ayağını Pazartesi günü Manisa'da Akhisar Belediyespor'a karşı oynayacağız.

Akhisar Belediyespor bu sezon açıkçası bizim beklentimizin biraz daha aşağısında bir futbol sergiliyor. Tabi bunda Hamzaoğlu'nun sezon başında takımdan ayrılmasının büyük bir payı olduğu aşikar. Şu an Roberto Carlos yönetiminde ki rakibimiz, ligde 11.sırada yer alıyor.

Açıkçası ligde ne kadar iyi performans göstermeseler de, Akhisar deplasmanları büyük takımlar için her zaman zor olmuştur. Şampiyonluk yolunda ki bu önemli virajı kayıpsız geçmemiz de son derece önemli.

Ligde son oynadığımız Gaziantepspor ve Türkiye Kupası'nda oynadığımız Sivasspor maçlarında kadroda değişiklikler vardı. Gaziantepspor maçında oynamayan Semih, Bruma, Sneijder Sivasspor maçında forma giydiler. Dün açıkçası bir kez daha gördük ki, Yasin ve Bruma sahada yer aldığı zaman kanatları çok daha etkili kullanıyoruz. Forvet arkasına da Sneijder eklendiği zaman, çok kuvvetli bir hücum hattına sahip oluyoruz. Gaziantepspor'u 1-0 mağlup ettiğimiz maçın ardından yazdığımız yazımızda, Yasin'in kesinlikle oynaması gerektiğini belirtmiştik. Umarız bu hafta 11'de görürüz kendisini.

Yasin'in ardından Semih'de dün sahada yer aldı. Muhtemelen sakatlığını tamamen atlattı ve maç formu yakalamasına ihtiyacı var. Hamzaoğlu'nun Akhisar maçında Semih'i oynatacağını pek düşünmüyorum. Chedjou ve Hakan Balta ikilisinin sağında Sabri, solunda ise Alex Telles olacaktır. Melo'nun cezası nedeniyle oynamayacağı maçta, orta ikilide Selçuk ve Emre Çolak olacaktır. Hamit'in durumu hakkında bir bilgimiz yok fakat Hamzaoğlu'nun Emre Çolak'ın yükselen form grafiğinde Hamit'i riske edeceğini düşünmüyorum. Asıl önemli olan ise yukarıda da belirttiğimiz gibi kanatlar. Sahada kesinlikle Yasin'in olması gerekiyor.

Kadro konusunda ilk kez bu kadar uzun konuştuk. Bu konuda son haftalarda Hamzaoğlu'nun hata yaptığını düşündüğümüzden dolayı, bu konuya bu yazımızda biraz daha fazla değinmemiz gerektiğini hissettik.

Bu maç öncesinde ki bir handikapımızda, Fenerbahçe ve Beşiktaş'ın bizden önce maçlarını oynamaları. Olası Fenerbahçe ve Beşiktaş galibiyetlerinde umarım takım stres yapmaz ve rahat bir şekilde sahaya çıkar. Önemsiz gözükebilir fakat bu konuda takımın iyi motive edilmesi şart.

Konuşacaklarımız, söyleyeceklerimiz bu kadar. Hedefimiz kalan 6 maçımızı da kazanıp, istediğimiz şampiyonluğa ulaşmak. Tabi ki rakiplerimizin maçlarını izliyoruz, takip ediyoruz ama biz kalan maçlarımızı kazandığımız takdirde, rakiplere bakmaksızın şampiyon olacağız. Bu kalan maçlarımızı ve puan durumuna bir kez daha bakalım ve yazımızı sonlandıralım. Maç sonu yazımızda tekrardan görüşmek dileğiyle...

29. Hafta | Akhisar Belediyespor - Galatasaray
30. Hafta | Galatasaray - Torku Konyaspor
31. Hafta | Mersin İdman Yurdu - Galatasaray
32. Hafta | Galatasaray - Gençlerbirliği
33. Hafta | Galatasaray - Beşiktaş
34. Hafta | Çaykur Rizespor - Galatasaray

Maç Sonu: Galatasaray 1-0 Gaziantepspor / Yeniden Lider!

Geçtiğimiz hafta kaybettiğimiz Trabzonspor maçının ardından sadece maçı değil, liderliği de kaybetmiştik. Aslında ikinci yarı bir çok pozisyon yakalayıp, oyunu rakip kaleye yıkmamıza rağmen maalesef ikinci golü bulamayıp, kalemizde golü görmüştük.

Velhasıl geçtiğimiz hafta liderliği kaybetmiştik. Bu hafta Fenerbahçe'nin Eskişehirspor ile 1-1 berabere kalmasının ardından, bize yeniden liderlik şansı doğdu. Kendi sahanda Gaziantepspor ile oynuyorsun, sakat ve cezalı oyuncuların var fakat şampiyonluk açısından böyle bir maçı kazanman gerekir, şartlar ne olursa olsun.

Yukarıda yazılanlar sonucunda maç öncesi kadroya baktığımız zaman, son haftaların en formda oyuncusu Yasin'in yedek olduğunu gördük. Yerine de sezon başından beri formsuz olan Olcan'ın oynadığını görünce biraz kızdık tabi. Ben hala Hamzaoğlu'nun hatalı tercihler yaptığını düşünüyorum Gaziantepspor maçı kadrosunda.

Maçın ilk devresine baktığımızda kanatları kullanamayan, oyunu göbekten açmaya çalışıp, açamayan bir Galatasaray vardı. Kanatlardan bir kaç orta denemesi oldu fakat bunlarda kanımca çok cılız, pozisyona girebilecek ortalar değildi. Kanatta eksiklik yaşıyoruz, göbekten oyunu açamıyoruz. Durum böyleyken ikinci devrenin hemen başında değişiklik yapılacağını düşünürken, Umut ve Olcan'ın sahada olduğunu görünce sinirlerimiz bir kat daha arttı.

Selçuk ve Melo ortada, Emre Çolak forvet arkası, Bruma sağ ve Yasin sol tarafta başlasa, acaba skor daha farklı olur muydu, bence olurdu. Hamzaoğlu bu değişiklikleri 70'den sonra yapınca oyunu rakip yarı sahaya yıkmayı başardık. Ard arda pozisyonlar bulduk, kanatları daha etkili kullanmaya başladık ve sonunda beklediğimiz golü bulduk.

Daha farklı, daha rahat kazanabileceğimiz bir maçı zora sokup, boş yere stres yaşadığımızı düşünüyorum. Maçın başında yukarıda yazdığım hücum hattıyla çıksaydık eğer ilk yarıdan skoru tayin edebilirdik. Nitekim Gaziantepspor'un da zaten pek pozisyonu olmadı.

Tabi kazanmak ve yeniden liderlik koltuğuna oturmak önemli fakat dün oynadığımız 70 dakikalık futbolu oynadığımız sürece kazanmamız için şansımızın da yanımızda olması gerekiyor. Kalan maçlarımızda dünkü son 20 dakikalık futbolu oynamamız gerekir. Umarız Hamzaoğlu'da Olcan inadından vazgeçip, tekrar Yasin'i 11'e çeker.

Birbirinden önemli 6 final maçına çıkacağız. Aslında basit olan, kalan 6 maçı da kazanıp, rakiplerinin ne yaptığına bakmadan şampiyonluğa ulaşmak. İpler şu an bizim elimizde.

Biz yine de klasikten vazgeçmeyelim ve takımların kalan maçlarına bir göz atalım.



Galatasaray ( 61 Puan )

Akhisar Belediyespor ( D )
Torku Konyaspor
Mersin İdman Yurdu ( D )
Gençlerbirliği
Beşiktaş
Çaykur Rizespor ( D )



Fenerbahçe ( 60 Puan )

Balıkesirspor
Sivasspor ( D )
Kayseri Erciyesspor
Mersin İdman Yurdu ( D )
Başakşehir ( D )
Kasımpaşa



Beşiktaş ( 58 Puan )

Karabükspor
Trabzonspor ( D )
Gaziantepspor
Akhisar Belediyespor ( D )
Torku Konyaspor
Galatasaray ( D )
Gençlerbirliği

Maç Sonu: Galatasaray 3-1 Balıkesirspor / Rölantide Galibiyet

Mersin'den aldığımız acı haber, hepimizi çok derinden yaraladı. Maalesef henüz 20 yaşında ki Özgecan Aslan, vahşice öldürüldü. Cenazesinde annesinin söyledikleri, tabutunu sadece bayanların taşıması, gerçekten olayın geldiği noktayı bizlere çok iyi anlatıyordu. Allah rahmet eylesin, yapanların da cezasını tez zamanda bulması temennilerimizden başka söyleyecek bir şeyimiz yok maalesef.

Dün akşama dönecek olursak, yine iyi bir Galatasaray yoktu sahada. Eskişehirspor maçında kötü oynadığımızı dile getirmiştik. Dün akşam yine oynadığımız futbol bizi hiç tatmin etmedi. Özellikle ikinci yarı. Balıkesirspor'un 10 kişi kalmasına rağmen, rakibin üzerinde çok fazla baskı kuramadık. Bunun yanında hem kalemizde golü gördük, hem de bir çok pozisyon verdik. Açıkçası Semih Kaya'yı dün akşam savunma tandeminde biraz aradık.

İlk yarıda oynadığımız futbola bakarsak, gollerin ard arda gelmesi maçın kopma noktası oldu. Burak'ın uzun bir aradan sonra dönmesi ve gol atması, Burak için iyi bir moral oldu. Attığı gol de gerçekten çok şıktı. Keza Sneijder'in attığı gol de bir o kadar güzeldi. İkinci yarıda daha fazla pozisyon veya gol bulabilir miydik? Bence bulabilirdik fakat takım oyunu rölantiye alınca, ne gol bulabildik, ne de istediğimiz pozisyonları yakalayabildik. Neticede beklediğimiz oyunu oynamadan, 3 puanı alan taraf olduk. Aslında bu da hepsinden önemliydi.

Gelelim Beşiktaş - Bursaspor maçında Kerim Frei'ya verilen penaltı ve dün Yasin Öztekin'e yapılan müdahaleye. Kerim'e yapılan müdahale ile Yasin'e yapılan müdahale neredeyse aynı. Hatta Yasin daha hızlıyken, rakibin daha net bir müdahalesi var. Kerim'in pozisyonuna göre penaltı açısından daha avantajlı Yasin. Eğer Kerim'e penaltı veriliyorsa, Yasin'e de penaltı verilmesi gerekir. Dün Yasin'e penaltı verilmesi veya verilmemesi sonucu pek fazla değiştirmezdi ama Kerim'e verilen penaltı, Beşiktaş'ın 3 puan almasına sebep oldu. Hakemlerin bunlara biraz daha dikkat etmesi gerekir. 

Puan durumuna baktığımız zaman, bu hafta değişen bir şey olmadı. Fenerbahçe deplasmanda Gaziantepspor'u, Beşiktaş kendi sahasında Bursaspor'u mağlup etti. Biz de Balıkesirspor'u Ali Sami Yen'de yenerek, tıpkı rakiplerimiz gibi haftayı 3 puanla kapatmış olduk.

Önümüzde ki hafta deplasmanda Sivasspor ile deplasmanda oynayacağız. Son haftalarda yükselişte olan bir takım Sivasspor. Özellikle Sergen Yalçın'ın gelmesiyle beraber iyi bir ivme yakaladılar. Zor bir karşılaşma olacak. Önümüzde ki günlerde de o maç ile ilgili analizleri ve yorumlarımızı bloğumuzdan yayınlayacağız.

Tekrarda görüşmek dileğiyle...

Maç Sonu: Eskişehirspor 1-2 Galatasaray / Kötü Futbol, Önemli 3 Puan!

Maç önü yazımızda da belirtmiştik Eskişehir deplasmanlarının zor olduğunu. Dün buna bir kez daha şahit olduk.

Aslında kendi işimizi kendimiz zorlaştırdık. Dün o kadar kötü bir futbol oynadık ki Eskişehirspor çok fazla pozisyon buldu. Tabi Muslera'nın performansı, aldığımız galibiyetin adeta mimarı oldu. Dün Sneijder, Selçuk, Melo maçın içine bir türlü giremediler. Bu da bizim için büyük bir dezavantaj oldu. Selçuk'un gol dışında varlık gosterememesi, Sneijder'in de keza goller dışında maçın içinde olmaması, işimizi bir hayli zorlaştırdı.

Aslında maçta önemli pozisyonlarda bulduk. Umut'un ilk yarı ve ikinci yarıda yakaladığı pozisyonlarda vardı fakat maalesef değerlendiremedik.

Bir diğer konu ise Hamza Hamzaoğlu tıpkı Roberto Mancini döneminde olduğu gibi oyuncuların yerleriyle oynamaya başladı. Buna özellikle dün çok fazla şahit olduk. Sneijder sol açık başladı, Olcan'ın girmesiyle forvet arkasına geçti. Selçuk maça forvet arkası başlayıp, kendi mevkiisine döndü. Alex Telles'in çıkmasıyla defansta rotasyon değişti. Bunun gibi bir çok değişiklik oldu sahada. Umarım Mancini döneminde ki gibi ters bir etki yaratmaz bu. İlerleyen dönemlerde göreceğiz.

Velhasıl, rakibimizin puan kaybettiği bir haftada Eskişehir gibi zor bir deplasmanda kazanmak çok önemliydi. Böylece Eskişehir'de kazanamama serimize de son vermiş olduk. Haftaya da Balıkesirspor'u yendiğimiz takdirde lider olma şansımız var. Umarım o maçı da kazanıp liderliğe yükseliriz.

Unutmadan, dün beyaz forma ve beyaz şortun altına kırmızı konç giydi takımımız. Bu da ilginç bir kombinasyonun ortaya çıkmasını sağladı. Böyle farklı kombinasyonları umarım deplasmanlarda kullanmaya devam ederiz.

Bir başka yazımızda tekrardan görüşmek dileğiyle.

Twitter Hesabımız Hakkında

Hatırlarsanız geçtiğimiz sene twitter'da hesap açmıştık ve burada da duyurmuştuk. Dün itibariyle twitter'da da yeniden paylaşımlar yapmaya başladık.

Siz sevgili okurlarımızı, twitter hesabımıza da bekliyoruz.

https://twitter.com/CFOS_Blog

Maça Doğru: Eskişehirspor - Galatasaray / Saldırın, Saldırın, Saldırın!

Fikstür açıklandığında derbiler dışında bakılan bazı deplasmanlar vardır. Bursa, Sivas ve Eskişehir. İşte biz de bu hafta Eskişehir deplasmanındayız. Yani zorluk derecesi yüksek olan maçlardan birisine gidiyoruz. Hafta güzel başladı, umarız böyle güzel devam eder.

Son yıllarda oynanılan Eskişehirspor deplasmanlarına bakarsak, bizim için sonuçların çok iyi olmadığını söylemek yanlış olmaz. Sadece skor açısında değil, gol yollarında da problem yaşadığımızı görüyoruz.

İşte son yıllarda oynadığımız Eskişehir deplasmanları;

2014/2015 ZTK | Eskişehirspor 1-0 Galatasaray

2013/2014 STSL | Eskişehirspor 0-0 Galatasaray

2012/2013 STSL | Eskişehirspor 0-0 Galatasaray

2011/2012 STSL | Eskişehirspor 0-0 Galatasaray

2010/2011 STSL | Eskişehirspor 1-3 Galatasaray

2009/2010 STSL | Eskişehirspor 2-1 Galatasaray

Sonuçlar yukarıda da görüldüğü gibi pek iç açıcı değil. İnşallah yarın bu kötü seriyi bozup, yolumuza devam ederiz.

Bizim takıma baktığımızda, eksiklerin olduğunu görüyoruz. Sabri, Semih ve Burak'ın sakatlıkları var. Yazdığımız oyuncuların hepsinin ilk 11 oyuncusu olması bizim için büyük dezavantaj. Sakat oyuncularımızın durumu ile ilgili maalesef bir bilgimiz yok. Umarız Sabri, Semih ve Burak'da yarın sahada olurlar. Özellikle Hamza Hamzaoğlu dönemiyle beraber çıkışa geçen Burak Yılmaz'ın yarın sahada olması üçüncü bölgeyi son derece rahatlatacaktır.

Semih oynamazsa eğer Koray ve Chedjou'nun stoperde oynayacağını, Sabri'de oynamazsa Tarık Çamdal'ın sağ bekte oynayacağını düşünüyorum. Umarım maç saatine kadar sakatlarımızdan iyi haber alıp, diğer futbolcularımızdan herhangi bir sakatlık haberi almayız.

Çok fazla taktiksel konuşma ihtiyacı duymuyorum açıkçası. Bizler için çok önemli olan bir maçta, rakibimizin puan kaybettiği bir haftada kazanmak, son derece önemli. Hamza hoca ve takımın elinden geleni yapacağından hiç şüphemiz yok. 

Bu arada şunu da hatırlatmadan geçmeyelim. Eskişehirspor'un aldığı tribün kapatma cezasından dolayı, Ediz Bahtiyaroğlu tribünü boş olacak. Kale arkası ve maraton tribününe sadece seyirci alınacak. 

Taktiksel konulara çok fazla girmeden, rakibin puan kaybettiği haftada kazanacağımızdan şüphemiz yok. Başlıkta da göreceğiniz üzere; saldırın, saldırın, saldırın, dördüncü yıldız için saldırın!

Yeniden

Uzun bir aradan sonra yeniden karşınızdayız. Galatasaray'a karşı bir kırgınlığımız veya küskünlüğümüzden dolayı sizlerden ayrı kalmadık. Malum finaller ve bütler, tabi bunun yanında da iş güç konuları vardı.

Sizlerden bir dönem uzak kaldığımız için kusurumuza bakmayın, bir kaç gün içerisinde yeni teknik direktörümüz Prandelli hakkında bir şeyler yazacağız. Beklemede kalın.

Unutmadan, bugün itibariyle takımımız sezonu açtı. Oyuncularımız sağlık kontrolünden geçtiler. Şimdiden hayırlı olması dileğiyle.